“Değerli arkadaşlar HDP'nin geneldeki Seçim stratejisi
ülke bazında ciddi başarılara imza atmış ve esasen ülkenin siyasetine
belirleyici olarak yön vermiştir. Bu büyük başarının yanında HDP Urfa da seçim
stratejisi ile büyük bir hezimete uğradı. Akıllara gelmeyen başa geldi. Urfa da
yerel yönetim olarak daha önceden başarılı performans gösterdiği yerleri açık
ara kaybetti. Çatısı deyim yerinde ise başına yıkıldı. Partinin almış olduğu
kararlara uymamız gerektiğini ancak eleştirilerimizi de 1 Nisan’a bıraktığımızı
daha önceleri ifade etmiştim. Esasen bu konu çok derinlemesine ele alınması
gereken ve uzun cümlelerle ifade edilmesi lazım gelen bir konu. Ama ben sadece
sebeplerini konu başlıkları olarak özetleyeceğim.
1- ''Başsız Gövde olmaz'' misali Halkların Demokratik
partisinin kendi Büyükşehir adayını göstermemesi...
2-Büyükşehir vasfındaki bir ilde Büyükşehir adayı yanında
seçmenin yarısını oluşturan üç merkez ilçede de belediye başkan adayı
gösterilmemesi...
3- Seçim sürecinin bir pazarlık al-ver sürecine dönüştüğüne
dair oluşan algı, adayların gösterilip geri çekilmesi ve bir bütün olarak seçim
sürecinde yaşanan GEL-GİT’lerin yarattığı negatif hava…
3- Seçimin propaganda açısından ana motor gücünde olan üç
merkez ilçede birkaç bilboard dışında etkin bir seçim propaganda çalışmasının
yapılmaması(Daha doğrusu hiçbir seçim çalışmasının yapılmaması)...
4-Büyükşehir, merkez ilçeler ve dış ilçelerde gösterilen
veya gösterilmeyen adaylar açısından kordineli ve anlaşılır bütünlüklü bir
mantıksal izahatın seçmene yapılamaması, seçmenin kafasının karıştırılması....
5- Urfa ya dair vizyonu olan tek bir projenin bile ortaya
konamaması, farklı bir yönetim anlayışıyla toplumun temel beklentilerini
karşılayacak kadrolara ve birikime sahip olunduğunun topluma anlatılamaması…
6- Gerek parti gerekse de haricen desteklenen diğer parti
adaylarının ortak bir propaganda dili geliştirmeleri yerine birbirinden kaçan,
birbirini yok sayan hatta birbirini suçlayan yaklaşımları…
7-Halktan kopuk ve merkezi otoriter bir anlayışla aday
adaylık süreçlerinin yürütülmesi ve parti tabanı tarafından tasvip görmeyen
çatı aday formülünün dikte edilmesi...
8- İlimizle ilgili Parti genel merkezi ve Urfa yerelinde
seçim sürecini yürüten üst bürokratik aklın siyaset bilmezliği ve çapsızlığı...
Aldıkları kararın arkasında duramayan, aldıkları kararlara kendileri bile
inanmayan, kamuoyuna da izah edemeyen, aldıkları kararların uygulama
becerisinden yoksun olan üst bürokratik kesim tarafından sürecin
zehirlenmesi...
9- Merkez ilçelerde Belediye meclis adaylık süreçleri ile
dış ilçelerdeki ilçe belediye Başkan adayı ve belediye meclis üye belirleme
süreçlerinin kötü yönetilmesi…
10- Gerek genel merkezin gerekse de İl yönetimlerinin
(Gözaltına alınmayan ne kadarı kaldıysa artık) seçim çalışmalarına yeterli desteği
vermemesi ve dış ilçelerin kendi hallerine terk edilmesi…
11- Urfa’da seçilen 4 Milletvekillinden 1-2 tanesi
dışında Urfa ile ilgili olmamaları, Seçildikleri dönemden bugüne Urfa
kamuoyunda etkin bir vekil görüntüsü vermemeleri, seçimin aday belirleme
sürecinden var iken sonra ki propaganda ve seçim çalışmalarına dahil
olmamaları…
12- Parti içi hizipler ve grupların gösterilen adayları
sabote etmeye dönük planlı ve organizeli negatif çalışmaları...
13- Ve bu anlattıklarımızın yanında önemle ifade etmeliyim
ki; AKP’nin demokratik alana ve partiye dönük sistematik gözaltı, tutuklama ve
etkin siyasi kadroları tasfiye amaçlı operasyonları sonucu hemen hemen il ve
ilçelerin seçilmiş yönetimlerin çoğunun içinin boşaltılması sonucu seçim
propagandalarını yürütecek kadrolarının olamayışı da bu yaşanan seçim
hezimetinde ciddi bir payı vardır. Selam ve saygılarımla.”
0 Yorumlar